Jane Austen'ın vefatı nedeniyle yarım kalan son romanı Sanditon, yazarın hastalığını da yansıtan bir eserdir. Eserde, dönemin yükselen sağlık turizmi trendine uygun olarak yeniden inşa edilmeye çalışılan bir sahil kasabası olan Sanditon'un "mutenalaştırma" süreci, Austen'ın kendine özgü alaycı diliyle anlatılır. Roman, Sussex'li genç bir kadın olan Charlotte Heywood'un gözünden ilerler. Charlotte, bu yeni ve gösterişli kasabada yeni bir başlangıç yapmaya çalışırken, bir yandan da modernleşme çabalarıyla geleneksel değerlerin çatışmasını gözlemler. Sanditon, bitmemiş olmasına rağmen, Austen'ın keskin zekasını ve sosyal eleştirisini en iyi yansıtan eserlerden biridir.