Ana Sayfa
Ana Sayfa
Bibliyofil
@Bibliyofil3407
17 sa. önce
“Madalyonun İçi, insan ruhunun kırıklarını sessizce anlatan bir kitap… Gülseren Budayıcıoğlu satır aralarında bize şunu fısıldıyor: Her yaralı insanın bir hikayesi, her hikayenin de anlatılmayı bekleyen bir yüzü vardır. Kimi zaman ağlayarak, kimi zaman susarak iyileşiriz…”
Buse Demirel
@BuseDemirel
19 Eki
Şüphesiz bu sefiller için Allah, peygamber, din, iman, şeriat, hak, vicdan, adalet, kanun yoktu. Ancak bir kör nefisleri vardı, insanlığın bütün şerefini, kutsallarını, hakikatlerini bu iğrenç, bu doymak bilmez nefsin önünde kurban ediyorlardı.
Sayfa: 280
Kitap Topluluğu
@kitaptoplulugu
16 Eki
Kitap bitti ama hatırlamıyorsun... neden? Çünkü beynimiz tekrar edilmeyen bilgiyi unutur. Ama endişe etme çözümü var! Bu gönderide, okuduklarını daha uzun süre hatırlamak için bilimsel ipuçları ve pratik yöntemleri paylaştık. 👇
Bibliyofil
@Bibliyofil3407
13 Eki
“Bu kitapta acı bir öğretmen, umut bir yol arkadaşı, anlam ise bir varış noktası gibi… Frankl, insanın hayatta kalma gücünü ruhunun derinliklerinden çekip çıkarıyor. Her sayfada ‘yaşamın anlamı’na biraz daha yaklaşıyorsun. Belki de diyor ki: ‘İnsan, anlam bulduğu sürece her şeye dayanabilir.’ Bu satırlar, kalbinde yankı bırakıyor; çünkü hepimiz biraz eksik, biraz arayışta, ama hâlâ umudun tarafındayız.” "Belki de aradığımız anlam, çoktan içimizde.."
Arçura
@arcura
12 Eki
Yarının Adamı, herkesi dinledikten sonra konuşmaya başladı: "Hiçbir zaman ümitsiz olmayacağız. Çalışacağız ve memleketi kurtaracağız. Efendiler! Bizi öldürmek değil, canlı canlı mezara koymak istiyorlar Şimdi çukurun tam kenarındayız. Son bir gayretle kendimizi kurtarmamız mümkündür. Zaten başka türlü dönüş imkanı yoktur. Sizinle her vakit temas edeceğim. Kapım her gün, her saat Havzalılara açıktır."
Sayfa: 38
Arçura
@arcura
12 Eki
Şehre vardığında, dört hocanın bir süre önce bu civara geldiği ve halkı camilere toplayarak mücadele karşıtı konuşmalar yaptığını haber aldı. Hocaların söylediği sözler yenilir yutulur şeyler değildi: "Yunan ordusu padişahımızın isteği ve daveti üzerine geldi. Karşı konmaması gerekir. Kötü niyetlilere inanarak Yunanlılara hürmetsizlik edilmemesi icap eder." Albay Bekir Sami havadisi işittiğinde olağanın aksine, sükünetle karşıladı. Derhâl kaymakama haber salarak hocaların bulunmasını ve hükümet konağı önüne getirilmesini istedi. Hükümet konağına vardıklarında Albay Bekir Sami sakince atından indi. Hızlı adımlarla kaymakama doğru yürürken eliyle kenarda bekleyen sarıklı ve cübbeli dört kişiyi işaret etti ve "Hocalar bunlar mı?" diye sordu. Kaymakamın "Evet," cevabı üzerine ani bir hareketle belindeki silahı çekip ateş etmeye başladı. Yüzbaşı Selahattin şaşkınlık içerisindeydi. Dört el ateşle birlikte hocalar yere serilmiş ve kıvranmaya başlamıştı. O esnada Albay Bekir Sami'nin kısa, sert ve net cümlesi duyuldu: "Görevlerini yapmayanların sonu bu olacaktır. Bunu kimse unutmasın!"
Sayfa: 33
Arçura
@arcura
12 Eki
Yarının Adamı cuma günü gerçeklemesini istediği mitingden bahsetmeye başladı: "Halkın sesini çıkarma zamanı gelmiştir. Bu nedenle önümüzdeki cuma günü namazdan sonra Büyük Camide İzmir şehitlerinin aziz ruhu için mevlit okutunuz. Mevlit bitince dışarıda fişek atılarak işaret verilsin. Böylece camilerde toplanan halk, ellerinde bayraklarla tekbir getirerek miting alanında toplansın. Miting alanı otelle belediye dairesi arasındaki sahadır. Hitabeti kuvvetli biri, halka silahlanmak zorunluluğundan, aksi hâlde düşmanlar elinde esir bulunan padişahtan bir medet ummanın manâsız olacağından bahisle bir nutuk söylesin."
Sayfa: 39
Bibliyofil
@Bibliyofil3407
11 Eki
"Yaşam, düşündüğümüz ve hissettiğimiz enerjilerle şekillenir." Pierre Franckh'in kaleminden dökülen "Rezonans Kanunu", bize bir gerçeği hatırlatıyor: Her düşüncemiz, her duygumuz bir enerji frekansı yayiyor ve benzer frekanslar hayatımıza çekiliyor. Olumlu titreşimler, olumlu deneyimleri; olumsuz titreşimler ise olumsuzlukları davet ediyor. Kalbimizin gücü, inançlarımızın derinliği ve bilinçli yönlendirdiğimiz düşüncelerimiz, yaşamımızın temel rezonansını belirliyor. Bu kitap, sadece bir kişisel gelişim eseri değil; her nefeste farkındalık kazandıran bir yol gösterici. Eğer hayatınızın enerjisini dönüştürmek ve düşüncelerinizle gerçekliği şekillendirmek istiyorsanız, bu kitap tam size göre.
Talasofil
@talasofil
9 Eki
Yanlış olan, zor olan, hüsrana götüren kulun hata yapması değil, hatada ısrar etmesidir.
Talasofil
@talasofil
9 Eki
Bir korkunun içinde binlerce umut gizlidir.
Talasofil
@talasofil
9 Eki
Gâh eserim yeller gibi Gâh tozarım yollar gibi Gâh akarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi
deniz özen
@denizinn_dunyasii
8 Eki
Bazı insanlar var ki başkalarının kusurlarına ışık tutarak kendi kusurlarını görmezden gelmeye çalışırlar, öyle ki tek odak noktaları artık başkaları olur.
Sayfa: 144
deniz özen
@denizinn_dunyasii
8 Eki
Birini ne kadar severseniz sevin, bu sevginin kapasitesi affetme kapasitenize ağır basmıyorsa hiçbir anlamı yoktu.
Sayfa: 192
Mehmet Bulut
@Mehmett
7 Eki
4/5 puan verdi
Adı üzerinde bu kitap Edebiyat Heveslisi Gençlere Tavsiyeler vermek için kaleme alınmış oldukça kısa bir eser sayfa sayısı az ve sayfalardaki bilgilerde oldukça giriş seviyesinde bir oturuşta okuyup geçilecek türden bir eser. Bir eser yazmaya bir yazı yazmaya hevesiniz mevcut ise okuyun ve geçin bir başlangıç basamağı kabul edin bu eseri.
Derya Tekin
@Grogu1617
24 Eyl
4/5 puan verdi
Kitap iyiydi hızlı bitti çünkü hep konuşmalardan ibaretti yazar tiyatro şeklinde yazmış ama notunda roman gibi okunmasını belirtmiş bu yüzden okunması kolaydı. Konusu ise genç bir bayanın kendi rızası olmadan yaşını başını almış bir zengin beyefendi ile evlenmesiyle başlar, genç bayanın gönlünde başka birini sevmesi ve ona kavusamamasi çok üzücü bir durum bunun sebebi ise kızın ailesi olan dayısı ve yengesidir, sevdiği kişinin parası olmadığı için evlenmelerine razı gelmemesi ve ayrıca kızın hiç bir konuda söz hakkı taninmamasi sinir bozucu bir durumdu kızı resmen mal gibi sattılar herşey para değildir. Evlendiği zaman ise kızın başına başka belalar gelir sebebi ise evin damadı eşini ve çocuğunu sevmemesi ve sürekli evli olan bir kadının rızası dışında onu bahcelerde sıkıştırması, laf etmesi, zorlaması, kadina zorla sahip olması hergun evin damadı ile savaş veriyor, kitabın sonunda ise herkes mutsuz oluyor. Eskide olsa yeni yıl da olsa fark etmiyor kadınlar sürekli bir savaş vermek zorunda kalıyor bu çok üzücü ve yorucu bir şey
Derya Tekin
@Grogu1617
21 Eyl
3/5 puan verdi
İnce bir kitap, ilk başlarda konusu çok iyi gidiyordu ama sonra birden ne olduğunu anlayamadım yani kitabın sonunu anlamakta zorluk yaşadım. İnternette kitabı araştırdım ama pek bir şey bulamadım, alıntıları çok iyi çok beğendim ama konusunu anlamakta zorluk yaşadım. Kitapdaki bir kişinin seçimlere hazırlanmasiyla başlıyor ama halk bu kişiyi sevmiyor, adam ise halk onu sevmesi için ve ona oy vermesi içinde türlü türlü işler çeviriyor, bu seçim olayları karışmaya başlayınca halkta ikiye ayrılıyor ve kargaşa oluyor ortalık yangın yerine dönüyor halk burjuvalara saldırıyorlar evlerini yağmalıyorlar ve onları öldürüyorlar, askerler müdahale ediyorlar ve çok fazla kayıp yaşanıyor. Kitabın sonu için kendiniz okumanızı tavsiye ederim.
Derya Tekin
@Grogu1617
21 Eyl
Ölüm, insanlar için nefret edilen bir olguydu çünkü ölüm yok oluştu, anlamsızlık ve bilinmezlik zinciriydi... Peki insanlar neden yaşardı? Bir gün ölmek için mi? Ölüm, bir insan için neden bu kadar zor bir kavramdı? Belki de ölüm, insanlar için gücün önündeki bir engeldi.
Mehmet Bulut
@Mehmett
19 Eyl
Büyük Şair ve Yazar İsmet Özel 81 yaşında Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar'da dediği Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında'nın üzerinden geçen 21 sene.
Mehmet Bulut
@Mehmett
17 Eyl
Kapitalist sistem, üretimi, doğrudan doğruya gereksinimlere bağlama gibi bir sağduyu yöntemini uygulamak yerine, bu arada ihtiyaçlar da nasılsa karşılanır gibi bulanık bir umutla karlara bağlayan dolaylı bir yöntem uyguladığı için, akla aykırıdır
Sayfa: 50
Buse Demirel
@BuseDemirel
17 Eyl
Bu dünyada en adi bir tavcıdan en yüksek bir politikacıya kadar bütün insanlar birbirini aldatarak işlerini yürütmeyi başarabilirler. Kuvvet sahibi olursan zayıfın suratına yumruğu indirip ağzından lokmayı daima alabilirsin.
Sayfa: 37
Enes Mirsay
@enesmirsay
16 Eyl
İnsanın belli bir yaştan sonra edebi eserleri büyük oranda terkedip bilgi ağırlıklı eserleri okumaya yönelmesini savunan, edebi metinlerin insana olgunluk çağında bir faydası olmadığını iddia eden radikal faydacı görüş hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tuğba Demir
@tugbademir
16 Eyl
Eylül’ün 5. kitabı 👌🏼 Böğürtlen Kışı’nı okuyunca yazarı çok sevmiştim okuyacağım ikinci kitabı 💖
Tuğba Demir
@tugbademir
15 Eyl
Orjinal ve uygun fiyata kitap alabileceğim yerleri önerebilecek biri var mı? Dolap uygulamasında çok uygun yerler var ama güvenemiyorum mesela
Enes Mirsay
@enesmirsay
14 Eyl
Hayatınızın geri kalanında tekrar tekrar okumak için yalnızca bir kitap seçebilecek olsaydınız, bu hangi kitap olurdu?
Buse Demirel
@BuseDemirel
14 Eyl
Dünyayı sessize alma vakti.
P011yanna
@P011yanna
14 Eyl
4/5 puan verdi
Yaşanan her şey kurgu mu yoksa uyku ile gerçeklik arasındaki geçişlerde sızan parçalar mı? Burgess’in romanı her iki yönden de okumamızı istediğini düşünüyorum ben. Edwin’in bir kelimeleriyle yaşadığı, mağduru oynadığı, kendisini kabul etmediği ve gerçekten hasta olduğu bir gerçeklik.. Bir de uzaktayken kullandığı kelimeleri yaşadığı bir gerçeklik var. Her ortama girdiğinde “doktor” kelimesini bastırması ve aslında çevredeki insanların onun bu sıfatıyla ilgilenmediği. Bence yazar kendi bilinç bulanıklığının izdüşümünü karaktere güzel işlemiş. Kitabı olduğu gibi okuduğunuzda aslında çok bir şey anlatmıyor. Yazarın sevdiğim bir yönü de bu. Bizi hastalığa sürükleyen bedenimiz değil,zihnimiz.
Tuğba Demir
@tugbademir
13 Eyl
Günaydın ☀️
Hülya Uçum Ekinci
@Hly_1905
11 Eyl
3/5 puan verdi
Dili akıcı, severek okumadım, okurken sevdim.
Enes Mirsay
@enesmirsay
11 Eyl
"Ben denen şey her ne ise, aslında bir parça et, biraz soluk ve akıldan fazlası değil... Bu et parçasını gözünde çok büyütme. Kemiklerden, kandan ve kan yollarından ibaret sadece.. Aldığın nefese bak mesela...Her defasında değişen, öncekiyle aynı olmayan bir havayı içine alıp bırakıyorsun. Sonra yine alıyorsun. Aklının ne olduğuna bak. Aradığın şey kitaplarda yok. Kitapları at. Buna izin yok. Daha şimdiden ölümün kapına dayandığını düşün. Zaten yaşlısın. Bedeninin kölesi olma daha fazla... Sanki bir kuklaymışsın gibi bencilce davranışlarının seni oradan oraya çekiştirmesine izin verme... "
Sayfa: 32
Aleyna
@Aley
10 Eyl
5/5 puan verdi
Hayatın acı gerçeklerine e biraz da dostluğa küçük bi çocuğun gözünden baktık,güzel ağlattı; unutulmaz bi kitap görüşmek üzere Zeze💫
Muhammed Ali Saraç
@Sarac
10 Eyl
5/5 puan verdi
Sizi gerçekten içine çeken bir hikaye.Ruth seni unutmuyacağım.
Kitap Topluluğu
@kitaptoplulugu
9 Eyl
👋 Selam Kitap Topluluğu! Sizden gelen geri bildirimlerle uygulamayı geliştirmeye devam ediyoruz. İşte son yenilikler: 📚 Okuma Takibi yenilendi! Artık uygulamanın alt kısmında ayrı bir sekme olarak yer alıyor. Tasarımını yeniledik, çok daha kolay kullanılır hale geldi ✨ Okuma Takibi’nde neler var? • Şu anda okuduklarım: Kitabınızda hangi sayfada kaldığınızı kaydedebilirsiniz. • Daha sonra okuyacaklarım: Sıradaki kitaplarınızı düzenli tutabilirsiniz. • Okuduklarım: Bitirdiğiniz kitapları ve onlara verdiğiniz değerlendirmeleri görebilirsiniz. 💬 Tartışmalarda yanıt verme Artık yorumlara yanıt yazabilir, sohbetleri büyütebilirsiniz. ✅ Okuma listelerinde iyileştirmeler Kitaplarla ilgili aksiyonlar daha görünür hale geldi, listenizi yönetmek çok daha kolay. Her zamanki gibi: Sizleri dinliyoruz, önemsiyoruz ve uygulamayı sizinle birlikte geliştiriyoruz. 💙
Kitap Topluluğu
@kitaptoplulugu
30 Ağu
Büyük zaferin 103. yılında, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. 🇹🇷
Sanem
@morpheuslordofdreams
8 Ağu
5/5 puan verdi
Yer kabuğundaki ani hareketler sonucunda meydana gelen depremler ortaya çıktıkları bölgenin tektonizması ile ilişkilidir. Kıbrıs Adası ve Kıbrıs Yayı; Afrika, Avrasya ve Arap levhalarının kesiştiği bölgede Alp-Himalaya Kıvrım Kuşağı’nın bir üyesidir. Bundan dolayı Kıbrıs Adası ve çevresi sismik açıdan aktif bir bölgedir. Depremlerin sismik özellikleri ve mekânsal ilişkilerinin ortaya konulması o bölgedeki fay sisteminin ve tektonizmanın işleyişi hakkında bilgiler vermektedir. Bu çalışmanın amacı Kıbrıs Adası ve çevresindeki depremlerin zamansal ve mekânsal dağılımını jeoistatistiksel yöntemlerle ortaya koyarak sismik aktivitenin fay hatları ile olan ilişkisinin açıklanmasıdır. Kıbrıs Adası ve çevresindeki depremlerin mekânsal yoğunluğu Kernel yoğunluk fonksiyonundan yararlanılarak belirlenmiştir. Depremlerin mekânsal kümelenme özellikleri Anselin Yerel Moran’ın I ve Getis-Ord-Gi* Kümelenme Analizleri kullanılarak hesaplanmıştır. Ayrıca çalışma alanında depremlerin zamansal-mekânsal değişimleri, standart sapma elipsi, ortalama merkez ve medyan merkezi hesaplanarak ortaya konulmuştur. Çalışmada elde edilen sonuçlar depremlerin Kıbrıs Yayı’nın batısında ve Kıbrıs Adası’nın güneybatısında yoğunlaştığını göstermiştir. Kıbrıs Adası ve çevresindeki depremlerin mekânsal kümelenme özelliklerine bakıldığında kuzeybatıda küçük depremlerin, güneydoğuda ise büyük depremlerin kümelenme gösterdiği tespit edilmiştir. Kıbrıs Adası’nın güneyindeki depremlerin mekânsal yoğunluğu fazla olmasına rağmen bu bölgedeki küçük veya büyük depremlerde anlamlı kümelenme test edilememiştir. Kıbrıs Yayı ve Kıbrıs Adası’nın kuzeyinde M≥6 depremlerin gerçekleşmediği sismik bir boşluk belirlenmiştir. Bu bölgedeki enerji birikimi ve transform fayın bulunması büyük depremlerin gerçekleşme potansiyelini oluşturmaktadır. Son olarak Kıbrıs Adası ve çevresinde gerçekleşen depremlerin yıllar arasında mekânsal ortalama ve ortanca merkezlerinin Kıbrıs Yayı boyunca doğu-batı yönlerinde yer değiştirdiği ortaya konulmuştur. -------------- Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Kretase yaşlı Mardin Grubu’nu penetre eden Kuyu C’den alınan dolomit örneklerinin kümelenmiş izotop sıcaklıkları ölçülmüş ve bu sıcaklıkların yeniden kristallenme sıcaklıklarını kaydettikleri ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışma, ölçülen yüksek sıcaklıkların Kuyu C’nin gömülme tarihçesi ile ilişkili olarak, yeniden kristallenme sürecinin Miyosen’de (günümüzden 22-14 milyon öncesine kadar) 2.2-3.4 km derinlikte gerçekleştiğini göstermektedir --------------
Sanem
@morpheuslordofdreams
4 Ağu
5/5 puan verdi
Uzun ilişkinin sırrı: 4S + 1İ kuralı Bu formül, harflerin sabır, sevgi, saygı, sadakat ve ilgi gibi kavramları temsil ediyor. Güven olmadan sevgi olmaz. Güven, ilişkinin temel taşıdır. Güvenin olmadığı yerde sevgi de uzun süre yaşayamaz. İlgi görmeyen her şey solar. Tıpkı bir çiçek gibi, insanlar da ilgiyle beslenir. İlişkilerde ilgi, canlılığı korur. Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerekir. Aşkın ilk heyecanı zamanla azalabilir ama ilişkiyi ayakta tutan şey, gösterilen çabadır. Carl Gustav Jung’un şu sözüne yer veriyor: “İki kişinin buluşması, iki kimyasal maddenin teması gibidir. Herhangi bir tepkime varsa, her ikisi de dönüşüm geçirir.”
Sanem
@morpheuslordofdreams
4 Ağu
"Hayat bize istediklerimizi değil İnandıklarımızı verir.. "
Venüs ✨️
@venus
1 Ağu
5/5 puan verdi
İlk kez Japon edebiyatına başladım ve… bayağı güçlü bir yerden başlamışım galiba 😅 İnsanlığımı Yitirirken, beklediğimden çok daha sert ve çarpıcı çıktı. Dazai'nin cümleleri öyle içten ve sarsıcıydı ki sanki kafamın içinden bir şeyler söküp aldı gibi hissettim. Karakterin yalnızlığı ve kendini hep “dışarıda” hissetmesi… bazı yerlerde fazlasıyla tanıdık geldi. Kitabı okurken birkaç kez durup nefes aldım. Çünkü o kadar sade ama yoğun ki, insanın içini sıkıştırıyor. Japon edebiyatı böyleyse, devamı da gelecek gibi 🤍 Ama bir dahaki sefer biraz daha hafif bir şeyle devam etmeyi düşünüyorum, bu kitap içime çöktü resmen. Ama iyi ki okudum.
Venüs ✨️
@venus
1 Ağu
Selam! yeni geldim buraya :) kitap sohbeti seviyorum, burda da güzel şeyler dönecek gibi duruyo.
Efe Yaman
@efeandthepages
16 Tem
4/5 puan verdi
İtiraf edeyim, Zalim Prens’i ilk elime aldığımda “Peri hikâyesi mi, acaba bana hitap eder mi?” diye düşündüm. Ama sayfalar ilerledikçe kendimi bir anda o karanlık, büyülü ve biraz da çarpık evrenin içinde buldum. Holly Black’in tarzı zaten biraz gotik, biraz asi. Tam da sevdiğim gibi. Jude karakteri çok gerçekçiydi. Güçsüz bir dünyada güçlü olmayı öğrenmesi, kırılgan ama inatçı tarafı… yani karakter gelişimi çok iyi yazılmış. Hele ki o saray entrikaları, iç çekişmeler falan, inanılmaz sürükleyici. Bazı bölümlerde olaylar çok hızlı gelişti, oralar daha detaylı olabilirmiş ama o da tempoyu korumuş bence. Kitabı bitirince serinin devamını beklemek ayrı bir sabır işi olacak gibi. Eğer Gölge ve Kemik, Acotar ya da Kül ve Duman Sarayı gibi fantastik genç-yetişkin kitaplarını seviyorsanız, Zalim Prens sizi pişman etmez. Hatta hoş bir karanlık tat bile bırakır diyebilirim.
Efe Yaman
@efeandthepages
16 Tem
Ben uygulamayı baya sevdim. Tasarımı sade, sadece kitap var ve kafa yormuyor. Ama itiraf edeyim, biraz daha fazla paylaşım olsa çok daha keyifli olurdu gibi hissediyorum. Böyle güzel bir ortamda kitap konuşmak isteyenlerin artması lazım bence. Ben yine de buradayım, okudukça bir şeyler bırakıyorum. Belki bir gün bu sohbetler çoğalır 😊
Geleceğin Kitapları
@geleceginkitaplari
16 Tem
Devam etmeliydi bir şekilde. En azından insanlara güç vermek için yola devam etmesi gerekirdi.
Geleceğin Kitapları
@geleceginkitaplari
16 Tem
5/5 puan verdi
Betül Fırat’ın “Öykü Muhiti”si, kısacık öykülerde büyük dünyalar kurma becerisini gözler önüne seriyor. Her sayfa, adeta bir tablo gibi canlı; yazarın akıcı, içten ve şiirsel dili, karakterlerin ruh halini en ince ayrıntısına kadar hissettiriyor. Fantastik atmosferle harmanlanan insan hikâyeleri, okura hem duygu yoğunluğu hem de hayal gücü sunuyor. Bu eser, dramı ve umudu dengeli biçimde harmanlayarak, okuyucuya kısa ama etkileyici bir deneyim yaşatıyor. Karakterlerin içsel yolculukları, okuyucunun kendi hayatına dair yeni bakış açıları kazanmasına vesile oluyor. “Öykü Muhiti”, edebiyat tutkunlarına unutulmaz anlar vaat eden bir başyapıt niteliğinde.
İlayda Demirer
@ilaydaademirer
15 Tem
4/5 puan verdi
Sarı Yüz, uzun zamandır beni hem bu kadar sinirlendiren hem de bu kadar düşündüren ilk kitap olabilir. Kitap sektörü, yazar kimliği, temsil ve ırkçılık gibi konuları bu kadar doğrudan anlatabilmesi hem cesur hem rahatsız edici ama bir o kadar da gerekliydi. Athena’nın hikâyesini okurken bazen kendimi suçlu hissettim, bazen de bir karaktere bu kadar sinirlenmek garip geldi. Kuang zaten Babel’den tanıdığım bir isimdi ama burada dili çok daha keskin, çok daha hedefli. Akademik çevrelere de güzel bir eleştiri yöneltiyor. Kimi yerlerde anlatım bana biraz tekrar gibi gelse de genel olarak çok güçlü ve tartışılmaya değer bir roman olduğunu düşünüyorum. Özellikle yayıncılık sektörüne, kültürel temsile ya da kimlik politikalarına ilgi duyan herkesin mutlaka okuması gerekir.
Geleceğin Kitapları
@geleceginkitaplari
14 Tem
Yanlış zaman veya yanlış insan yoktur. Doğru zamandır tüm zamanlar.
Kaan Ertuğrul
@Piskopos
6 Tem
Hayata, herşeye rağmen bir şekilde yaşamak, mı? Yoksa pes edip kaderine kendini terketmek mi?!
Kadir aytaş
@33Kadir21
27 Haz
Bu dünyada en pahalı kelime 'keşkedir Çünkü bedelini parayla, değil, ömrünle ödersin
Sibel Bulut
@sibeel
26 Haz
5/5 puan verdi
İlk sayfada başladı ve sonra... elimden bırakamadım. Sadece olayların akışı değil, karakterlerin iç dünyası da çok güçlüydü. Loen’in merakı benimkiyle yarıştı diyebilirim 😅 Kitap boyunca sürekli “bu kadının içinde ne var?” diye düşündüm. Verity hem rahatsız edici hem de etkileyici bir karakter. Ve itiraf edeyim, son sayfaya kadar kime inanacağımı bilemedim. Okurken gerildim, sinirlendim, sonra birden duygulandım. Bitirdikten sonra bir süre kimseyle konuşmak istemedim, çünkü aklım hâlâ o evdeydi. Kısacası: Gerilim, aşk ve bolca soru işareti seviyorsan, bu kitabı kaçırma.
Burak Kaplan
@BookwormBurak
26 Haz
4/5 puan verdi
Bu kitap bir "okuma" değil, bir "durup düşünme" deneyimi gibi. Sayfalarca hikâye ya da olay yok. Ama her cümleyle kendi içine doğru biraz daha yürüyorsun. Marcus Aurelius’un binlerce yıl önce yazdığı bu satırların hâlâ bu kadar geçerli olması garip ama aynı zamanda da teselli edici. Ben genelde sabırsız bir okurum ama bu kitapta yavaşlamayı öğrendim. Her sayfa sonrası durup düşündüğüm oldu. Altını çizdiğim yerleri deftere kopyaladım çünkü sadece okumak yetmedi, sindirmek istedim. En sevdiğim kısmı: "Dış etkenler seni rahatsız ettiğinde, acının asıl kaynağının kendi yargıların olduğunu unutma."
Onur Arslan
@onurokuyor
25 Haz
5/5 puan verdi
Bu kadar kalın bir kitabı bu kadar hızlı bitireceğimi hiç düşünmezdim. Ama Robert Galbraith resmen sayfa sayfa içine çekiyor. Strike ve Robin arasındaki o gerilim, kırılganlık, güven… bu ikilinin artık bir dava çözmekten çok daha fazlasını yaşadığını görmek beni etkiledi. Karakter gelişimi bu kadar sağlam yazılan polisiye azdır. Cinayet örgüsü zekiceydi, ama beni asıl yakalayan duygusal katmandı. İpuçları arasında dolaşırken karakterlerin de iç dünyasında yolculuk yaptım diyebilirim. Bitirdiğimde bir süre hiçbir kitaba başlayamadım, o derece. Seriyi okuyorsan zaten kaçırmazsın, ama bu kitap… gerçekten zirvesi olabilir.
Ceren
@readmorebooks
25 Haz
4/5 puan verdi
Kitabı elimden bırakamadım demem doğru olmaz çünkü bazı bölümler beni fazlasıyla düşündürdü ve yavaşladım. Ama işte tam da bu yüzden sevdim. Nezih Komiser karakteri uzun süredir okuduğum en gerçek kişilerden biri gibiydi. İçindeki vicdan muhasebesi, hayatla kurduğu mesafeli ilişki... bazı satırlarda durup kendi defterime notlar aldım. Polisiyeyi sadece olay örgüsü için değil, arka plandaki psikolojik derinlik için okuyan biri olarak bu kitap beni tatmin etti. Ahmet Ümit’in dili sade ama boş değil; bazı cümleleri dönüp tekrar okudum. Final sürprizli değildi belki ama duygusal açıdan sağlamdı. Bence sadece polisiye sevenler değil, karakter odaklı hikâyeleri seven herkes bu kitaba şans vermeli.
Ayça Yıldız
@aycayldzz
25 Haz
Kitaplara sığındım. Etrafımdaki dünya hoşuma gitmediğinde okudum hep.
Sayfa: 117
Yaren Yaşar
@yaren_yasar11
25 Haz
Bir alıntı bırakmak ve sizin ile sohbet etmek isterim. Daha ilk kez bu uygulamaya katılan dijital bir yazarım. Yazarım denebilir bence 😂 Neyseee kendi kitabımdan alıntılar paylaşmak isterim. Kitabın kendine özel bir şarkısı da var burada dinleye bilir miyim pek bir bilgim yok 🥹 Askeri kurgu seviyorsanız Gece Kuşları'na beklerimm
Öykü yılmaz
@Oyku_2514
23 Haz
Arkadaşlar uygulamayı yeni indirdim de önerebileceğiniz roman var mı?
Zehra
@zehraisreading
23 Haz
Oblomov'a başlamak istiyorum bana eşlik rtmek isteyen var mı?
Elif Su Şavir
@ElifSu2132
22 Haz
5/5 puan verdi
Hayatımda okuduğum en güzel kitap olabilir.
Tuğçe Bakır
@tugcee
22 Haz
Onur Öztürk
@Cylde
20 Haz
Mustafa Kutlu - Nur Çiçek gibi kitap 🫂
Ceren
@readmorebooks
20 Haz
Merhaba? 👀
Şaban gezen
@Gezen4517
17 Haz
Ayça Yıldız
@aycayldzz
15 Haz
Merhaba! Uygulamaya yeni katıldım, burayı biraz kurcalamaya başladım ve şimdilik hoşuma gitti diyebilirim. Kitap okuma alışkanlığımı biraz daha düzenli hâle getirmek ve okuduklarımı kaybetmeden bir yerde toplamak istiyordum, burası o iş için iyi bir yer olabilir gibi görünüyor. Henüz tam çözemedim ama zamanla alışırım sanırım :)
Mertcan
@mertcan
15 Haz
4/5 puan verdi
Hasatta Gündoğumu'nu yeni bitirdim, Açlık Oyunları evrenine geri dönmek çok garipti ama aynı zamanda heyecanlıydı. Başta biraz yavaş ilerliyor ama sonlara doğru baya sürüklüyor. Snow’un gençliğini bu kadar detaylı okumak hem sinir bozucuydu hem de merak uyandırıcıydı Bu evreni seviyorsanız, bu kitap farklı bir bakış katıyor diyebilirim. Okuyan varsa yorumlara gelsin, konuşalım!
Tuğçe Bakır
@tugcee
13 Haz
4/5 puan verdi
Başta biraz durağan geldi açıkçası, Nora karakterine ısınmam zaman aldı ama bir noktadan sonra kitap beni içine çekti. Her "keşke"yle başka bir hayata geçmesi fikri hem felsefi hem de duygusal anlamda baya etkileyiciydi. Yer yer fazla mesaj kaygılı gibiydi ama rahatsız etmedi. Bazı bölümler bence gereksiz uzatılmıştı, ama yine de kitabın genel teması çok hoşuma gitti. Özellikle "yaşamak sadece nefes almak değil" gibi küçük cümleleri çok vurucuydu. Gene olarak tavsiye ederim. Hayatın anlamı, pişmanlıklar ve ikinci şans üzerine düşüneceğiniz, çabuk okunan ama iz bırakan bir roman.
Uğur Demirel
@ugurdemirel
7 Nis
5/5 puan verdi
Harika bir kitaptı